Big Red Mouse Pointer

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Ateş Ustası - Maria V. SNYDER (Usta Serisi, #3)

TANITIM





Orjinal Adı: Fire Study
Yazar: Maria V. Snyder
Çeviri: Deniz Başkaya
Yayınevi: Dex
Yayın tarihi: Haziran 2013
Tür: Genç-yetişkin
Sayfa: 440


ÇIRAKLIK BİTTİ.
ASIL SINAV ŞİMDİ.

Yelana'nın ruhları yakalayıp serbest bırakabilen bir ruh-bulan olduğu haberi hızla yayılınca insanlar huzursuz olmuştu. Zaten bir süredir sıra dışı yetenekleri ve geçmişiyle göze batıyordu...

Bir gün Yelena'ya, ürkütücü bir mesaj gelir: Yelena'nın daha önce yendiği, gözünü kan bürümüş bir büyücünün önderliğinde anavatanına karşı bir komplo düzenlenecektir.
Onuru, Yelena'yı ustalıklarını sınamaya zorlarken, sevdiği adamla bir araya gelme ümidi onu ayakta tutar. Çıktığı yolculukta şüpheli dostlar, gizli düşmanlar, âşıklar ve suikastçılarla karşılaşır. Yelena'nın kendisini ispatlamak ve ülkesini kurtarmak için tek bir şansı vardır.

Zehir Ustası ve Büyü Ustası'nın ödüllü yazarından, büyülü imparatorlukların zekice kurgulanmış destanında, yeni bir sayfa.




YORUMUM

Aslında ilk yayın olarak bu kitabın yorumunu koyacaktım ama blogumun açılışını Daemon'la yapma fikri daha ağır bastı. Bunu paylaşmak yerine Opal'in çıkmasını bekledim. İyi ki de beklemişim. Her neyse. Gelelim soruna balıklama dalıp en iyi sonucu ümit etme yöntemini kullanan Yelena'nın bu kitaptaki maceralarına ;)

Yazarın hayal gücünden dolayı mı yoksa çeviriden dolayı mı pek emin değilim ama kitaptaki "Of, yılan tükürüğü." ve "Of, hay lanet." gibi laflar dikkatimi çekti. Yazarımız Yelena'ya biraz farklı lanet okutturuyor anlaşılan.

Gizemli ve muğlak Ay Adam'ımız -Yelena'nın deyişiyle Bay Mantık- bu kitapta bizlere veda edecek. Onun o gizemli tavırlarını bir sonraki kitapta okuyamayacağız. Hoş, ben okusam da anlamıyordum onun sözlerini ya neyse. Veda eden tek kişi o değil. Ya da veda ettiğini sandığımız.

Bu kitabı güç ikizleri ve Valek için okuduğum gerçeğini göz ardı edemem. Çünkü bu kitapta az daha Valek'im ölecekti. Yelana'nın Valek öldükten sonra ona "Yakında, aşkım." dediği andan itibaren kitabı nasıl okudum hatırlamıyorum. Valeksiz olmaz, olamaz. 

Olmadı da zaten. Meğersem kocacım ( :P ) ölmemiş, sadece şaka yapmış. Yangından kurtulmayı başarmış. Başarmaz olaymış. Karşımda hiç ama hiç tahmin etmediğim, hayalimdeki Valek profiline yakışmayan biri olarak geri dönüyor: Kel Valek. Kelliğin yakışanı var yakışmayanı var. Ve hayalimdeki Valek'e kesinlikle yakışmıyor. Valek öldükten sonra zar zor okuduğum sayfaları kel bir Valek varken okumak ... :'(

Valek kel kalınca ben:
Bir sonraki kitapta saçlarının uzamış olması dileğiyle...

Bunun yanı sıra güzel olaylar da oluyor. Leif'in bir kızdan hoşlanması gibi :) Bu çocuk çok ilerleme kaydetti bu kitapta. Güç ikizlerinden sonra en çok gülümseten 2. kişi.

Ne yazık ki bu kitap ilk iki kitaba göre sıkıcıydı. En azından başları. Leif de olmasa o sayfalar çekilmezdi. Ve eski Valek'i özlüyor insan. Bu Valek fazla "aşkım" diyor. Suikastçı Valek'i görmek isterdim. Kendini fazlasıyla özletti.

Yelena'nın dostları arasında şüphelenmediği kişi kalmıyor. Hiç beklenmedik kişiler düşman olup çıkıyor. Birine güvenmenin Yelena için çok zor olduğu zamanlarda yardımına Valek koşuyor.

Küçük kızımız bir türlü idamdan kurtulamıyor. Ixia'daki idam kararından sonra bir de Sitia'da idam kararı çıkacak. Eğer düşmanlarını alt edemezse Sitia'daki herkes idam edilmeyi tercih edecek hale gelecek. Acaba Yelena, âşkı Valek ve dostları sayesinde bunu başarabilecek mi?

NOT: Kitapta Opal adında bir kız ve Onyx adlı bir at var. Daemon Black Her Yerde!!!


ALINTILAR

Ay Adam'ın zihnine seslendim: Daha ne becerilerin var?
Söylemem. Sonra gizemli öykü dokumacı imajıma gölge düşer.




"Ruh-bulan bu mu? Umduğum gibi biri değil."
"Sen ne ummuştun?"
"İri yarı, koyu tenli bir kadın."


"Sıvının üzerinize sıçramamasına dikkat edin."
Leif "Neden?" diye sordu.
"Çünkü üzerine seninle çiftleşmek isteyen bir kolye yılanı gelir."


Leif sessizliği bozdu. "Bir şekilde yanımıza varmış olsan da ulaşım becerilerinin üzerinde çalışman gerek. Belki bir daha ki sefere kendinle beraber giysilerini de taşıyabilirsin."


Leif: Giysilerden hazzetmedikleri de düşünüldüğünde Sandseed Klanı'nda neden çok daha fazla çocuk olmadığına şaşıyorum.
Ay Adam: Yaşam tohumlarımız konusunda dikkatliyizdir.


"Leif, sen hep midenle mi düşünürsün?" diye sordum.
"Düşünmenin başka yolları da mı var?"


Vakti gelince her şeye muktedir perde-bulan Yelena olabilirdim. Bir odayı bir saatte dekore edebilecek kadar güçlü Yelena.


Ona "Sence neden burada olduğunu öğrenmek istiyor muyum?" diye sordum.
"Hayır."
İç çektim. "Peki neden burada olduğunu bilmem gerekiyor mu?"
"Evet. Fakat şimdi değil." Öne doğru eğildi ve dudakları benimkilerle buluştu. Artık gelişinin sebebinin hiçbir önemi kalmamıştı.


Janco: Zeki ve hızlı ama hiç yok şansı.


"Janco, çil mi onlar?"
"Gülme. Şu güney güneşi yüzünden. Soğuk mevsimin ortasındayız ama hava güneşli! Hah! Yine de kel olacağıma çilli olmayı yeğlerim."
"Saçım uzuyor."


Valek'e "Başka bir şeyler öğrendin mi?" diye sordum.
"Evet. Yarı çıplakken giyecek bulmak düşündüğünden daha zor bir iş."


Diğerleri Valek'in dönüşünü sessizce karşılasalar da Janco onun kelliğinden dem vurdu. "Çiftlerin nasıl da zamanla birbirlerine benzediklerini hiç fark ettiniz mi?" diye sordu.
Valek soğuk bir edayla yanıt verdi. "Evet. Aslında ben de seninle Topaz'ın ne kadar birbirinize benzediğinizi düşünüyordum. Tuhaf bir benzerlik."



Janco "Haydi" dedi. "Ari biz buradan gitmeden dövüş becerilerinin körelmediğinden emin olmak istiyor."
Ari "Öyle miymiş?" diye sordu.
Janco "Evet, öyleymiş" dedi. "Yoksa aklın hep onda kalır."
"Kalır mı?"
"Tabii ki."


Puanım: 3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder